“Er, yine adın ne?” ? Sosyofobim ve ben

Her zaman aynı saçmalık: Sadece adımı hatırlayamıyorum. Çünkü insanlarla ilgilenmiyorum çünkü gerçekten. Bu nedenle, yeni komşumun Kiel'de dikiş yaptığını ve oğlunun Hamburg'da geliştiğini öğrendiğini de biliyorum. sadece onun adı, bunun farkında değildim. N ile bir şey mi oldu? Hayır ... ben? Kahretsin!

Dördüncü kez utanç verici olacak

Karımı biliyorum. Bu yüzden kendime her zaman üç deneme yaparım. Sanırım üç kere sorabilirsin. Ancak dördüncü kez, meslektaşımın ne olduğunu bilmiyorum, gerçekten utanç verici olacak. Bazen beni kötü şansımdan kurtarması için arkadaş gönderiyorum. “Kendini tanıtıp adı sorabilir misin?” Yalvarırım. Ve onlar arkadaş oldukları için, sadece bunu yapıyorlar.



İkilem şu, nasıl başka türlü olabilirse, beynimiz. Bu, hangi bilgilerin onu depolayıp hangilerinin saklamadığına karar verir. Sorun şu ki, yeni biriyle tanışırsak, o zaman aynı zamanda izlenimlerle dolup taşar? Diğeri ne diyor, neye benziyor, nerede duruyor, nasıl hareket ediyor? Bu ismin beyin tarafından daha az önemli olduğu kabul edilir. Ve bu yüzden sık sık unutulmaya düşüyor. Genel olarak, şunu hatırlayabiliriz: maruz kaldığımız duyusal gösterimler ne kadar artarsa, ismin yapışması olasılığı o kadar düşük olur. Bu arada şu anki favori şarkı mı? Mutfaktan lezzetli kokuyor mu? Dumbled ...



Anna ananas ve armut, doğum

Öyleyse tek şansınız: Yeni insan, sıkışacak kadar özel bir isme sahip. Euphelia'yı hatırlamak Elke'den daha kolaydır. Yardımcı olacak bir püf noktası: Adı en az bir kez tekrarlayın. Böyle bir şey gider: Elke, zaten bu lezzetli sosu denediniz mi ?? Hafıza eğitmenleri ayrıca bir eşek köprüsü kurmanızı tavsiye ediyor. Örneğin: Elke yaşlı bir meşe gibi dik duruyor. Adını meyve ile birleştirmeniz gereken eğlenceli tanıtım oyunlarını biliyor musunuz? Anna? ananas; Birthe? armut; Cloe? Clementine ... Biraz utanç verici, ama eğer? Yardımcı oluyorsa, neden olmasın?

Bu arada, zıt olanın tamamen sempatik ya da tamamen yanlış olup olmadığını farketmiyoruz. Fakat gerçek şu ki, bir insanın önemli olduğuna karar verdikten sonra (ya da onu tamamen çekici buluyoruz), o zaman isimleri de mucizevi bir şekilde hatırlayabiliyoruz. En azından.



Ersan Er - Alçak (Mayıs Ayı 2024).